Holiday Inn Otel'de düzenlenen programda, iş adamları ile bir araya gelen Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü Özyeğin, iş hayatından ilginç anekdotlar anlattı. Girişimciliğin cesaret ve karar verebilmekten geçtiğini kaydeden Özyeğin, birilerine muhtaç olmaktansa ne iş olursa olsun çalışıp kendi ayakları üzerinde durmak gerektiğine dikkat çekti.
Konuşmasına, öğrencilik ve ilk girişimcilik hayatından örnekler sunarak başlayan Hüsnü Özyeğin, ilk işlerinin Amerika'da araba yıkama ve garsonluk olduğunu ifade etti. Özyeğin, eğitim için gittiği Amerika'da garsonluk yapıp, araba dahi yıkadığını dile getirdi. Özyeğin, "Türkiye'ye döndüğümde annem benim garsonluk dahi yaptığımı öğrenince ağladı. Ancak birilerinden para istemektense ne iş olursa olsun çalışmak her zaman daha iyidir. " dedi.
Amerika'da talebe birliği başkanlığı da yaptığına işaret eden Hüsnü Özyeğin, şunları söyledi: "Amerikalılar, batı ülkeleri artık Türkiye'de gençlerin sadece dersleri değil, diğer faaliyetlerini de iyi değerlendirdiğini biliyor. Zaten bunu arıyorlar. Amerika'da derslerim fazla başarılı olmamasına rağmen üniversiteyi bitirdikten sonra 3 sene Amerika'da çalıştım sonra Türkiye'ye geldim. "
Türkiye'ye döndüğünde 3 kişiye iş için mektup yazdığını vurgulayan Özyeğin, "Bunlardan biri Vehbi Koç'tu. Diğeri ise Nejat Eczacıbaşı. Benimle en fazla ilgilenen Necat Eczacıbaşı oldu. Bana bazı şirketlerinde müdürlükler önerdi. " diye konuştu.
"Karaahmet'le Yolların Buluşması"
İşe başlama hikayesini dile getiren Hüsnü Özyeğin, "Ben Eczacıbaşı Grubu ile iş görüşmesi için giderken Mehmet Karamehmet'i gördüm. Beni bırakmadı ve 1974'de Çukurova Grubu'nda çalışmaya başladım. Ben 31 yaşında iken Mehmet Karamehmet tarafından Pamukbank'a müdür yaptı. " ifadesini kullandı.
Pamukbank'a girdiğinde her hangi bir bankada hesabının dahi bulunmadığına dikkat çeken Özyeğin, şöyle devam etti:
"Ancak ben kendime güveniyordum. Girişimcilik bir ruhum vardı. Kendi kendime bir takım konuları öğrendim. Pamukbank'ta çok şube yoktu, ben uçakla gider Pamukbank'ın bir günde şubesini tutar ve oranın müdür ve müdür yardımcısını işe alırdım. Önce o yörenin tüccarlarına sorardım kimin dahi iyi şube müdürü olduğunu öğrenirdim. Daha sonra gizlice şube müdürünü gözetlerdim. Beğenirsem Pamukbank'a müdür ve müdür yardımcısı atardım. " Girişimcilikte mühim olanın çabuk olmak ve karar verebilme yeteneği olduğunun altın çizen Hüsnü Özyeğin, şunları söyledi: "1987'de Yapı Kredi Bankasını aldık. 3 senede burada müdürlük yaptıktan sonra, bankanın 3'te birini satın almak istedim ama Mehmet Karamehmet bana hisseyi satmadı. Allah ondan razı olsun ki satmadı, çünkü ben de kendi bankamı kurdum. Mehmet'ten Allah razı olsun. 1987'de evimi satıp biraz da borç alınca bankamı kurdum. Girişimcilik ile biraz da borç alarak 8 milyon liralık bir sermaye ile Finansbank'ı kurdum. Finansbank'ı birinci Üniversite olarak gördüm. Özyeğin Üniversitesi benim ikinci üniversitem. Çünkü benim birinci üniversitem Finansbank'tı. Çünkü 13 bin bankacı almışız. Bunların 11 bini Finansbank'ta çalışıyor. 9 bin kişi ise yurt dışında almışız. Ayrıca, Finansbank'ta bankacılığı öğrenerek diğer bankalara gidenler de var. Finansbank, Türkiye'de 5. Özel banka. "
Finansbank ile yurt dışında Türklerin bankacılık yapabileceğini gösterdiklerina işaret eden Özyeğin, "Bugün Fiba grubu olarak yurt dışında en fazla elaman çalıştıran biziz. Diğerlerinin toplam sayısı bizim kadar değil. Diğer bankaların yurt dışında 6 bin çalışanı yoktur. Bizim Rusya'da 110 şubemiz 3 bin'den fazla çalışanımız var. " şeklinde konuştu.
"Türkiye'nin Gelişmesi Yurt Dışına Açılmaktan Geçer"
Türkiye'nin gelişmesinin, yurt dışına açılmasından geçtiğinin altını çizen Hüsnü Özyeğin, şöyle konuştu: "Bizde fazla doğalgaz ve petrol yok, ancak bizde çok iyi yetişmiş insan kaynağı var. Son bir ay içinde Rusya'da dünya devi büyük bankalar bireysel bankacılıktan çekildiler. Bizler devam ediyoruz ve Rusya'da başarılıyız. Eğer kendinize güveniyorsanız hayaliniz kadar ilerleyebilirsiniz. Ancak hayalinizin realist olması lazım. Türk insanı çok çabuk bir şeyler öğrenip yapıyor. "
Bir ekonominin girişimci olmaması halinde gelişip büyümesinin mümkün olmadığının altını çizen Özyeğin, "Ben 11 ülkede 75'den fazla şirket kurdum. Bunların bazısı finans şirketi. Çin'de alışveriş merkezi yapıyorum. " diye konuştu.
Kaynak: Haberler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder